ŞİYİRLERRR





ÇOK DEĞİL

Çok değil,
beş ay oldu ..

Ne gün saydım, ne ay.
Fotoğraflarına bakmadım,
mektuplarını da unuttum.

Bir tek, nasıl silinir bilmem
“yokluğun” kaldı.


DUMANALTI

Dumanlatı olmuşum
bir pazar akşamı..
                                                     
lacivert bir gökyüzü, 
burnumun dibinde.

Şu camlar olmasa
ah şu camlar olmasa da,
gözlerinin yeşilini işlesem 
tuvalsiz, fırçasız, sensiz..

Yazabilsem 
lacivert minicik harflerle,
(kimse görmesin diye)
kocaman bir sevda şarkısı
 alelacele.


ŞİİR YÜREKLİ

Kimin aklı 
bu karpuzdan fener,
en sevdiklerimle bezeli
bu sofra,
sözcükleri
mum alevinde yazılmış
bu şiirler ?

Kimin niyeti bu..
beni
olduğum gibi,
olduğum kadar
sevmek ?

Varlığımı kutlamak
kimin işi ?


KUŞLAR

Uçarken
kül rengi bulutlar
arasında,
beni de alın
aranıza..

Geçerken
griden maviye
gerçekten düşe,
benim de
bir şarkım var
söylenecek,
onu
tutturalım
birlikte..



VELHASIL

Bazen
ne susmalarla olur,
ne konuşmalarla..

Hiç gelmez bazen
beklenen,
sen
gidemezsin
yada.

Böyle gitmez
deyiverirsin
boş bulunup
bir an..
ve de 
"öyledir"
diye
cevaplar
yaşam.


ETEKLERİM

Bugün,
yıldızların üstüne serdim
eteklerimi..
cıvıltılarının arasına kuşların,
bir çocuk gibi bakan
gözlerine serdim.

Yarın belki,
salına salına giderim
buralardan,
eteklerim belimde.

Dilimde 
nakaratı solmuş 
bir şarkı,
elimde 5 taşlarım,
kafamda yıldızlar,
kuşlar,
gözlerin.

SUÇ

Suçu
 ne ola ki..

hep 
yangın yeri
şu yürek
bu 
alemde.


ÖĞÜT

Sev
affet
bırak 
ha ?

Hadi
ordan!


OFFF

Meğer
şiirim gelmiş,
hoş gelmiş.

İki numara
gözlüğüm,
uçak yaptığım
kağıtlar,
içi kırık
kalemlerim..

bir bulayım 
sizi,
vallahi billahi
yazacağım..


ÖĞÜT II

Çentiksiz
kalp,
sızısız
akıl,
ışıksız
beden,
ne yazık.

Aşksız
ruh,
ne günah.



MECZUP

Hışırdadıkça
kuru yapraklarım,
yağmur duasına
çıkıyor 
gönlüm..

yalın ayak
başı kabak.


GÖZLEM

Çatısız evlere
çökmüyor 
akşam güneşi
ve 
konmuyor
bülbüller.


BEN

habire
çakmak 
kaybederim,
en çok 
isim
unuturum,
çok
yakmışlığım
vardır
cigarayla
kendimi,
tatlıya
hiç
dayanamam,
renklerden
sevdiğim
pembe,
rivayete göre
incinmem
kolay,
ha
bir de
funda
koymuşlar
adımı.


FOTO

Kıpraşma
öyle,
bi dur!
Hatıramı
bozuyorsun.


KARGA

Kargalar konar
her akşam vakti
komşu evlerin
çatılarına..

Gündüz ganimeti
bir yüzük, bir kolye.
Ama ben biliyorum..
gözleri hala,
gece
düşlerimde.


BAKIŞ

Beklemelerde
akıl,
ne çok
döner de bakar
döner de bakar
içerisine,
taaa içerisine yüreğin.

Yürek
ne çok haykırır
ne çok,
içine
taaa içine 
yaşamın.



BİLDİN Mİ

Isıtmak için ellerimi
geldim yanına,
tuttun mu ?

Bu yüreği,
söylenmemiş 
kalmasın diye
açtım sana
duydun mu ?

Gördün mü,
acılanmamı ardından,
bir bedenin içine
hapsolarak ?

Kaç sevda yaşadım,
ne çok onardım,
bildin mi ?


ÇITI PITI

Henüz
çıtı pıtıyken ay
gökyüzünde,
bir hilal vakti..
selamlar söylerim
 ben,
öksüz yüreğimden
tüm geçip
gidenlere..
Bilmem neden.


EL

Başka türlüsünü bilmemek..
Belki böyle yaşanmalı 
her şey.

elinde olmadan
elinden geldiğince
elimde değildi
diyerek.


GÜLÜMSEME

Cıvıldadıkça kuşlar 
penceremde,
düştükçe dalları ağacın 
masama,
akşamın hüznü 
çöktükçe üstüme,
içimde bir suret belirir 
ansızın..
bir çocuk gülümser
yüreğimde.


KEŞKE...

Sessizce düşündüğüm
şeyler var kendime dair,
kendimden yana..

Yaşanmamışlıklardan sızan
bir sözcük var ya,
bu yaşıma girerken
hiç sevmediğim..
işte ona inat
işte ona rağmen,
ne varsa birikmiş olan
kafamda ve yüreğimde,
bir araya gelmeli artık
ellerimde..

Sevgiyse bu eğer
olanca yüreklilikle
söylenmeli sevgilerim.

Hüzünse
yaşama dair,
taşınmalı ve bilinmeli
gözlerimden.

Uçmaksa kuşlarla,
sadece 
kendi düşlerime
bir 
gün batımında..
pişmanlıklardan
sorgulardan ırak
açılmalı kanatlarım.

Kaybetmişsem eğer 
kendimi,
sözcükler..görüntüler
sesler arasında,
öğrenmeliyim
kendimle buluşmanın 
vaktini
korkusuzca
ve
huzurla beklemeyi.

Yaşamsa eğer
şu denediğim,
izin vermeliyim
akmasına..
bazen
kurgulayarak ben’i
bazen
kurgulardan çok uzak.

Çünkü
bir sözcük
var ya hani,
şu her şeyden
geriye kalan..
silinsin isterim artık
kırk yaşına gelmiş
yüreğimden.



IŞILDARIM HER GECE

Yıldız tozları
düşer çayıma
her gece..
toz içer,
dize saçarım
kağıtlarıma..

Yıldız tozları
düşer dizelerime
her gece..
toz iner,
ay çıkar
mahcemalimde..

Yıldız tozları
düşer her gece,
Işıldarım.


KİMİN İŞİDİR

Kimin işidir
düşlerimi tasarlamak?

Omzumdan 
uzanıp da,
kim fısıldar
sözcükleri
kulağıma
Usulca.

Ne biçim
ışıktır ki
sızan
o aralıktan,
beni
ben eder
seni sen..

seni ben
eder,
beni sen..


KARDUŞ İÇİN..

Nokta burunlu 
kızım..

Doğurduğum an
bilmiyordum,
saçlarının
dalgalanacağını
deniz gibi
ve
bir yıldız gibi
ışıldayacağını
gözlerinin.

Ellerinin
maharetini
bu kadar
ve
sevgi
dolu
kucağını..


Bunca
direncini
bir çocuk 
ruhunun,
bunca
merhametli
ve 
bunca
çocuk..


MONO-DİA-LOG

Bir zamanlar
konuşurken içimden,
kendime hep
kendimden yana..
şimdi
bekliyorum,
gelsen de geçsek diye
kendimin
öte yanına.


HESAPLAŞMA

İstersen kal,
hesaplaşalım yeniden..

Bende,
teki kaybolmuş bir çorabın var
yarım paket sigaran
üç demet maydonozun..

Bunlar, senin bendekilerin.
Benimse sende
“gönlüm” var.

Al seninkileri, ver benimkini !


PENCEREM

Seni istedim 
diye mi
açtım bir sabah
pencerelerimi
dünyaya,

yoksa da
seni gördüğümde
açıkmıydı..

önünde
sardunyalarım,
arsız kır lalelerimle
pencerem ?



AYIRDINDA OLMAK

Sevgisizlik ,
sana olan şiirlerimde değil..
söyleyecek bir şiiri olmamaktır
sevgisizlik.


KUŞLARRRR

Kuşlaaaar, üzgünüm..
cıvıltılarınızı
uzun süredir dinlemiyordum,
kanat çırpışlarınızı da..
ama siz de hiç sıçmadınız
camlarıma !


CÜMBÜŞ

Şiir bu ya..

benim tuvalimin
ortadan bıçakla ayrılmış
maviler cümbüşünde,
bir yaz akşamı
kuşlarla tekneler 
yer değiştirir.

Tekneler 
uçarak gider
kasaba limanına,
kuşlar 
demir atar derinine 
denizin.


ŞÜKÜR

Kuşların cikcikleri
her sabah
bir şükür değil mi
varoluşlarına?

Ya
benim
her
sabah ki
çayım
cigaram
gülücüğüm
selamım 
bir şükür 
olmasın
varoluşuma?

Evet..
şükür yaaa
şükür.


HAYRET

Serçelerrrrr..
ne bu heyecan
sabah sabah
penceremde !

Bin bir türkü,
şakımalarrr..

Hiç mi
kara haber yok
sizin dilinizde?

Hiç mi
incinmezsiniz
birbirinizden?

Aç açık
yok mu
aranızda?

Peki,
parasız
pulsuz
ve
bir o kadar da
sevdasız..

ala alaaaa!



İÇİMDE..

Kırmızılar giymişim
bu gün
güneşe inat,
salınıyorum bahçede..

Mavilere bulanmış
saçlarım,
gökyüzünü almışım
tepeme.

Başakların arasına
uzanıyor kollarım,
parmaklarımda
taneler..

Bir köşesinde
yürüyorum
evrenin,
içimde
yıldızlar..


ISKALAMA

Tembih ettim
kuşlara..
dedim ki;
geldiğinde bahar
ola ki,
gözüm görmez
ruhum duymaz
tenim coşmazsa
eğer
beni bi dürtün ya
allah aşkına.


DERS

Gitmelere
gelemem..
Silmeleri
yapamam..
Eskileri
atamam..
Ardıma
bakamam..
Düşmem
 hiç
ve 
uluorta
ağlamam..
Veririm
alamam..
Hiç 
unutmam..

Bir daha
çok defa 
gelirim
şu 
dünyaya
usanmam!


SINIR AŞIMI

Bir şişe açtım
kırmızı mı 
kırmızı.

Bir kadeh
aldım,
kızıl mı 
kızıl.

Alev alev
serildim
bir gök
üstüne..

Aldım
verdim 
verdim
aldım.


HANİ BANAAAA

Biri yaşamış
Diğeri anlamış
Öteki söylemiş
Beriki düşünmüş
Ve 
Biri gelmiş
Tüketmişşşş !


DOĞRUDUR..
AMA İNANMIYORUM

Mahzun bakmaz 
çiçekler,
öyle mi?
Şefkati bilmez 
karıncalar
ya da..

Diyorsun ki,
ölümsüz değildir
insanoğlu 
ve 
periler yoktu
 zaten.
Gerçek değildi
hiçbir masal.

Ay selam almaz,
yıldız tozuyla 
yıkanamaz
 kimseler..

Ve de
her şeyin 
 herkesin
derisidir sınırı.

Sigara 
sağlığa zarar
diyorsun..
az içmeli !

Ya da 
Araflık yapar 
insanı
gereğinden çok 
sevgi..

Öyle mi?



OLAN

Her şey
rüzgarla uçtu,
yağmurla aktı,
sıvanıp güneşle
toprağa düştü..

Suçlu değildi
kimse
ve
sorumluydu
herkes !


UZAKLARDAN 

Gün gelip de
bulutlara uzandığım
vakit,
diksem gözlerimi
yoluna
ve
bir çakıl taşı 
atsam
tam vaktinde
kafana..

Gülümser mi
oradaki
sen
buradaki
bana?


KEŞİF

yine,
yeniden,
bir kez daha!

daire aynı,
haller ayrı.



KAHVE

Kapatıp da fincanı
 gitti..
telvelerin içinde kaldı
yaşam..


ŞİFRE 

Orada
arama..
Buradayım !


SORUMLULUK

İçindeki her şeyi
söyler mi bu kuşlar
her şakımada ?

Ne var ne yoksa
katıp da önüne
azgın yağmurlar,
yığar mı 
önümüze ?

Dalgaları denizin
tüm öyküyü, 
baştan sona
anlatır mı hiç ..

Kim bilir
ne çok sır tutar
koca dağlar,
çalı çırpı
zerafetiyle.

Ve
ben..
neler bilir
nasıl yaşarım,
kalanlarla
içimde.


VARLIK

Hiç
terk
etmedim,
hep
usulca
çektim
elimi.

Üşüyüp
uyandılar.


KİM

Yaşadı
hissetti
anladı
bildi
ruhum..

Şaştım
kaldım
ben !





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder